29 Mayıs 2008 Perşembe
YA BİZDE OLSAYDI?
(İngiltere'de laik insan yok sanırım.Biraz laik insan ihraç edelimde görsünler dinle nasıl mücadele edilir?) Yaratılış inancına ilgi Tony Blair'i endişelendiriyor
İngiltere Başbakanı Tony Blair, ülkenin kuzeyindeki okullarda fen bilimi derslerinde yaratılışı kabul eden anlayışın müfredata girmesinden rahatsız olduğunu açıkladı.
Evrim teorisini reddeden fen dersi müfredatı gündeme gelince New Scientist adlı bilim dergisine de konuyla ilgili görüşlerini açıkladı.
Bilimin ülke ekonomisinin geleceği için en az ekonomik istikrar kadar önemli olduğunu ifade eden Blair, bu iddianın muhatabı olan okulları bizzat ziyaret ettiğini ve müfredatta bir yanlışlık olmadığını söyledi. Eğer yaratılış tüm ülke okullarının kabul ettiği, müfredatına aldığı bir hale gelmişse o zaman endişelenilmesi gerektiğini belirtti. Charles Darwin'in evrim teorisini reddeden muhafazakâr Hıristiyanlar, İncil'de anlatıldığı gibi dünyanın 6 günde yaratıldığına inanıyorlar. Bu inanışı savunan ve okullara fon sağlayarak müfredatlarına müdahale etmekle suçlanan kurum ise sadece her iki inanışı da anlatarak sağlıklı bir tartışma ortamı oluşmasına katkı sağlamaya çalıştığını belirtiyor.
28 Mayıs 2008 Çarşamba
SİNCE_29 MAY 1453 mutlaka fethedilecekti
İstanbul'un Fethinin 555. yılını kutluyoruz.Resul-u Ekrem'in dediği gibi:حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ أَبِي شَيْبَةَ وَسَمِعْتُهُ أَنَا مِنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ أَبِي شَيْبَةَ قَالَ ثَنَا زَيْدُ بْنُ الْحُبَابِ قَالَ حَدَّثَنِي الْوَلِيدُ بْنُ الْمُغِيرَةِ الْمَعَافِرِيُّ قَالَ حَدَّثَنِي عَبْدُ اللَّهِ بْنُ بِشْرٍ الْخَثْعَمِيُّ عَنْ أَبِيهِ أَنَّهُ سَمِعَ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ لَتُفْتَحَنَّ الْقُسْطَنْطِينِيَّةُ فَلَنِعْمَ الْأَمِيرُ أَمِيرُهَا وَلَنِعْمَ الْجَيْشُ ذَلِكَ الْجَيْشُ
قَالَ فَدَعَانِي مَسْلَمَةُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ فَسَأَلَنِي فَحَدَّثْتُهُ فَغَزَا الْقُسْطَنْطِينِيَّةَ
“Istanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden ordu ne güzel ordudur.”
FETİH MARŞI
Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek;
Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek
Yürü, hala ne diye oyunda oynaştasın ?
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın.!
Sen ne geçebilirsin yardan, anadan, serden....
Senin de destanını okuyalım ezberden...
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden...
Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın...
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın.!
Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini...
Göster : Kabaran sular nasıl yıkar bendini ?
Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini
Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın.!
Bu kitaplar Fatihtir, Selimdir, Süleymandır.
Şu mihrap Sinanüddin, şu minare Sinandır.
Haydi artık uyuyan destanını uyandır.!
Bilmem, neden gündelik işlerle telaştasın
Kızım, sen de Fatihler doğuracak yaştasın.!
Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
Yürüyeceksin... Millet yürüyecek arkandan !
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasandan ....
Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın;
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın.!
Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin !
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!
Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın...
Yürü, hala ne diye kendinle savaştasın ?
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın.!
Arif Nihat Asya
27 Mayıs 2008 Salı
Panslavizm öldü yaşasın Pan-eurovision!!!!!!!!!!
Evet biraz da milli davamız olan Eurovision'a bakalım. 2003 yılında Sertap Erener'in "every way that ı can" şarkısıyla birinci olmuştuk iyiki olduk. Yoksa bu yarışmayı bu kadar ciddiye alan ve kimle katılacağız, hangi dilde söyleyeceğiz diye aylarca tartışan başka bir ülkede yok.
Bu yıl Eurovision Sırbistan'da yapıldı ve Rusya yarışmada birinci oldu.Ama bu müzik yarışması doğu bloku ülkelerinin dar alandaki paslaşmalarına döndü.Tabi birde dağılan Yugoslavya ülkelerinide unutmayalım.
İngiltere'de bir milletvekili bu durumdan şikayetçi olmuş.Bu yarışma amacından çıktı diye. Bir daha İngiltere olarak eurovisiona katılmayalım diyormuş.Haklı bence, iddiaa ediyorum bu yarışma böyle devam ettiği sürece İngiltere,İspanya,Almanyai,İtalya,Hollanda,Fransa kesinlikle birinci olamayacaklardır.
Çok şükür ki 2003 yılında birinci oldukta;eurovision kompleksinden kurtulduk.
MALESEF BUGÜN 27 mayıs'ın yıldönümü
“Türkiye'ye Yapılmış En Büyük Kötülüğün” yıldönümü Bugün 27 Mayıs: İlk darbenin kırk sekizinci yıldönümü… 27 Mayıs ihtilali, bu topraklara yapılmış en büyük kötülüktür.
Sonraki darbelerin temelini oluşturmuştur…
Dört askeri müdahalenin de arkasında ABD-NATO vardır.
27 Mayıs'ın fanatik destekçileri yine “darbe özlemi” içinde yanıp tutuşuyorlar; ancak “Ankara'daki Washington” Yapılanması artık hakimiyetini yitirmiş olduğu için amaçlarına ulaşamıyorlar.
* * *
Kısa bir süre önce, Danıştay Başsavcısı Tansel Çölaşan idamları ve darbe hukukunu övmüş; böylelikle “27 Mayıs'ın Eli Kanlı Katilleri”ne koltuk çıkmıştı...
1960 darbesini “devrim” olarak nitelemişti, Çölaşan…
27 Mayıs'ın gerçek yüzünü saklayabilmek için üretilmiş bir yalandır, bu “devrim” edebiyatı…
27 Mayıs Darbesi, bütün damarlarında ABD'nin dolaştığı “gayrı milli” bir operasyondu.
İhtilalin can destekçileri olan yargıçlar ve rektörler de “darbeci katiller”in işbirlikçileriydi.
Şimdilerde bildiriler yayınlayarak, dış destekli Statüko hesabına Türkiye'yi yeni istikametinden döndürebilmek için çabalayan yargıçlar ve rektörler cenahının 27 Mayıs'a özlem duyduğu açıktır.
Danıştay Başsavcısı, “27 Mayıs Faşizmi”ni yere göğe sığdıramadığı malum konuşmasında; “idamların coşkuyla karşılandığını” öne sürüyor; “Menderes aslında cumhuriyete ihanetten yargılanmalıydı!” diyordu…
Tarihi gerçekleri ters yüz etmek için sarf edilmiş kin dolu bu cümle, kesinlikle masum olan “eski başbakan”ın başına gelenlerle ilgili çarpıcı hakikatleri ortadan kaldıramaz…
Yassıada Mahkemesi'nin finalde hangi kararı alacağı onu kurgulayanlar tarafından kabus filminin başında “sahibinin sesi” yargıca tebliğ edilmişti:
Yassıada yargıcı Salim Başol'un bir haklı itiraz üzerine “Ne yapalım, sizi buraya tıkan kuvvet böyle istiyor” diyerek konuyu kestirip atması bundan dolayıdır.
Adnan Menderes hakkındaki iddiaların tamamı Anayasa'ya aykırıydı…
Aleyhindeki “deliller” de kurgusaldı!
Örneğin, ihtilali yapan Milli Birlik Komitesi Menderes'in kasasına iç çamaşırı koydurtarak masum başbakanı iftira atmak suretiyle suçlamıştı:
Bu gerçeği, Menderes asıldıktan iki yıl sonra MBK'nin bir başka üyesinin (Sıtkı Ulay) kendisine itiraf ettiğini avukat Burhan Apaydın tam kırk beş yıl sonra açıklamıştır.
Menderes'e idamından dört buçuk saat önce kasten yapılan “prostat muayenesi” masum başvekilin uğradığı işkenceler zincirinin “küçük” bir parçasıdır!
27 Mayıs'ın “Utanmaz Zalimleri” Menderes'i aşağılamak, ıstırap çektirmek ve mahkemede kendisini savunamaz hale getirmek için en aşağılık işkence yöntemlerini denemekten çekinmemişlerdir: Bu konudaki sır perdesinin aralanacağı günler de gelecektir!
* * *
Menderes'in kalemi neden mi kırılmıştı?
Türkiye'ye yapılmış olan “en büyük ihaneti” keşfetmiş olduğu için!
Bir başka deyişle, “Washington'a Bağlı Gizli Devlet Yapılanması”nın “kitabına” aykırı davrandığından dolayı, “milli ve yerli refleksleri” nedeniyle idam edilmiştir…
Mesela, NATO'nun Ankara'ya dayattığı “Ordu'da Personel Reformu” kisvesi altındaki “büyük tasfiye”ye direnmişti, Menderes…
27 Mayıs Darbesi'nden hemen sonra (Ağustos'60) Milli Birlik Komitesi, 7200 subayı emekli ederek ABD-NATO'nun “emirlerini” yerine getirivermişti…
“27 Mayıs Devrimi” ha!
Tamer KORKMAZ
Yeni Şafak'tan alınmıştır
26 Mayıs 2008 Pazartesi
BİR MEDENİYETİN DİRİLİŞİNE TANIK OLUYORUZ yıl:2008
TÜRKÇE OLİMPİYATLARI
Program sunucusu olimpiyatlara katılan 110 ülkenin ismini tek tek okurken oldukça zorlandı. Açılış törenini izleyen vatandaşlar her ülkeyi hiç ara vermeden alkışlarla destekledi. Açılış törenine katılan 17 ülke çocuklarından oluşan 'Dünya Renkleri Korosu' Mahsun Kırmızıgül'ün 'Kardeşlik Türküsü' adlı eserini seslendirdi. Arnavutluk, Nijer, Azerbaycan ve Türkmenistan'dan gelen öğrenciler Türkçe eserler seslendirerek izleyicileri coşturdu. Organizasyonun ana sponsorlarından olan Ankara Büyükşehir Belediyesi adına konuşan Başkan Melih Gökçek ise Ankara'ya dünyanın dört bir yanından gelerek olimpiyatlara katılan öğrencileri sevgiyle kucakladıklarını kaydetti. Gördükleri manzara karşısında hislenmemenin, etkilenmemenin mümkün olmadığını söyleyen Gökçek, dünyanın farklı ülkelerinden gelen çocukların Türkçe şarkılar söylediğini belirterek, "Dün neydi, bugün ne oldu. Bütün dünya, bu çocuklar bizim lisanımızı konuşuyor. Büyük devlet olmak bu yoldan geçer. Büyük devlet olmak özellikle eğitimden geçer. Dünyanın dört bir yanına giden insanlara teşekkür ediyorum. Bu çocuklar oralarda Türkçe öğreniyor. Türkiye'nin büyüklüğünü gösteriyorlar. Bütün bunları yapmak için büyük düşünmek lazım. Bütün bunları düşünen o büyük insana şükranlarımı sunuyor, teşekkür ediyorum." diye konuştu. Gökçek ile eşi Nevin Gökçek, açılışa katılan öğrencilere çeşitli hediyeler verdi. Açılışta ayrıca olimpiyatlara katılan 110 ülkenin açtığı stantlarda ülke tanıtımları yapıldı. Stantlarda yer alan ilginç yöresel kıyafet, eşya ve ürünler dikkat çekti. Vatandaşlar stantları ve törenleri ilgiyle izledi.
25 Mayıs 2008 Pazar
KİMLER NERDE NE YAPIYOR? (selçuk-2005 sosyal bil. öğt. 2.öğretim)
2005 Konya Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliğ 2.Öğretimden arkadaşlar
nerdesiniz?
ne iş yaparsınız?
ne oldunuz?
atanan var mı?
İLETİŞİM SAĞLANAN ARKADAŞLAR:
1) slm . ben murat göbekçi sosyal bılgıler 2. öğretim 2005 mezunuyum.Askerliğimi yaptım şuan istanbulda Fem de calışıyorum. Milli eğitime geçmeme az kaldı. Tüm tanıdıklara slm olsun. hepinizi öpüyorum. tanımadıklarımı da öpüyorum özellikle cihan seni
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)