29 Temmuz 2008 Salı

MİRAÇ KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN


Otuz Birinci Söz


Mi'rac-ı Nebeviyeye (a.s.m.) Dâirdir


İHTAR


Mi'rac meselesi, erkân-ı imâniyenin usûlünden sonra terettüb eden bir neticedir ve erkân-ı imâniyenin nurlarından medet alan bir nurdur. Erkân-ı imâniyeyi kabul etmeyen dinsiz mülhidlere karşı elbette bizzat ispat edilmez. Çünkü, Allah'ı bilmeyen, peygamberi tanımayan ve melâikeyi kabul etmeyen veya semâvâtın vücudunu inkâr eden adamlara Mi'racdan bahsedilmez. Evvelâ o erkânı ispat etmek lâzım geliyor. Öyle ise biz, Mi'racda istibat ile vesveseye düşen bir mümini muhatap ittihaz ederek, ona karşı beyân edeceğiz. Ara sıra makam-ı istimâda olan mülhidi nazara alıp, serd-i kelâm edeceğiz. Bâzı Sözlerde hakikat-i Mi'racın bir kısım lem'aları zikredilmişti. İhvanlarımın ısrârı ile ayrı ayrı o lem'aları hakikatin aslıyla birleştirmek ve kemâlât-ı Ahmediyenin (a.s.m.) cemâline birden bir ayna yapmak için, inâyeti Allah'tan istedik.
-------------------------------------------------

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla

âyetlerimizden bir kısmını ona göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haramdan alıp, çevresini mübârek kıldığımız Mescid-i Aksâya seyahat ettiren Allah, her türlü noksandan münezzehtir. Şüphesiz ki O her şeyi hakkıyla işiten, her şeyi hakkıyla görendir. (İsrâ Sûresi: 1.)

O ancak kendisine vahyolunanı söyler. • Onu muazzam kuvvetlere, üstün bir akıl ve dirâyete sahip Cebrâil öğretti ki, • kendisine gerçek sûretiyle görünmüştür. • O, ufkun en yukarısında idi. • Sonra indi ve yaklaştı. • Nihayet kendisine iki yay kadar, hattâ daha da yakın oldu. • Sonra da vahyolunacak şeyi kuluna vahyetti. • Onun gördüğünü kalbi yalanlamadı. • Şimdi onun gördüğü hakkında onunla mücâdele mi edeceksiniz? • And olsun ki onu bir kere daha hakiki sûretinde gördü. • Sidre-i Müntehâda gördü. • Ki, onun yanında Me'vâ Cenneti vardır. • O zaman Sidre'yi Allah'ın nuru kaplamıştı. • Göz ne şaştı, ne de başka bir şeye baktı. • And olsun ki Rabbinin âyetlerinden en büyüklerini gördü. (Necm Sûresi: 4-18.)
İlgili aramalar: müzik - arif nihat asya - naat -  şiir -   arif -   nihat -   naat -   peygamber -   mevlüd -   muhammed -   islam -   kandil

24 Temmuz 2008 Perşembe

HEP DEMOKRASİ TAM DEMOKRASİ



Başkalarının; Mars'ta hayat bulmak , nano teknolojisini gelişmek, insan haklarını daha fazla yaşamak, koyun kopyalamadan sonra insan kopyalamayı tarşırken, demokrasinin en uç sınırlarını zorlarken, Türkiye'deki biz genç siviller dünyadaki başka gençlerin duymadığı kadar darbe ve fişleme kelimelerini duyduk. ONUN İÇİN BİZ GENÇ SİVİLLER RAHATSIZIZ !

21 Temmuz 2008 Pazartesi

2008 AĞUSTOS ÖĞRETMEN ATAMASI BRANŞLARA GÖRE DAĞILIMI


2008 AĞUSTOS ATAMASI BRANŞLARA GÖRE DAĞILIMI
Bakan Çelik, 2008 yılı başında açıklanan 23 bin öğretmen ataması sayısını artırdıklarını açıkladı. Yeni alınan karar ile 28 bin öğretmen atamasının yapılacağını söyledi.

21 Ağustos'da ataması yapılan öğretmenlerin 15.744'ü kadrolu 2.4449'u sözleşmeli olarak atanacak.

Ataması yapılan öğretmenler Eylül'de görev başında olacaklar. Bakan Çelik, sonbaharda da 10 bin öğretmenin daha atamasının yapılacağını söyledi.

HANGİ BRANŞTAN KAÇ ÖĞRETMEN ATANACAK
Okul öncesi öğretmenliği 1040 kişi
İngilizce öğretmenliği 1550 kişi
Bilişim Teknolojileri 1172 kişi
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 700 kişi
Teknoloji ve Tasarım Öğretmenliği 350 kişi
Rehber Öğretmenlik 1126 kişi
Beden Öğretmenliği 820 kişi
Milli sporcu 149 kişi
Müzik öğretmenliği 528 kişi
Fen Bilgisi ve Teknoloji öğretmenliği 1063 kişi
Sınıf Öğretmenliği 6218 kişi
Türk Dili 508 kişi
Zihinsel Engelli öğretmenliği 90 kişi
Türkçe 450 kişi
Resim İş 405 kişi
Sosyal Bilimler 435
Coğrafya 125 kişi
Lise Matematiği 122 kişi
Biyoloji 105 kişi
Tarih 75 kişi
Kimya 16 kişi
İmam Hatip 53 kişi
Giyim ve tasarım 25 kişi
El sanatları 25 kişi
İtalyanca 3 kişi
Fizik 20 kişi
Gazetecilik 4 kişi
İsapnyolca 1 kişi
Psikoloji 5 kişi
Radyo ve TV 7 kişi
Denizcilik 1 kişi
Almanca 30 kişi

16 Temmuz 2008 Çarşamba

HADİS-İ ŞERİF



1- Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kim Allahtan başka hiçbir ilah olmadığına Muhammedin de Onun Resûlü olduğuna şehadet ederse Allah ona ateşi haram eder."
Ubâde radıyallahu anh. Tirmizî.

2-İmam Malik (ra)`e ulaştığına göre, Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "İstikamet üzere olun. (Bunun sevabını) siz sayamazsınız. Şunu bilin ki, en hayırlı ameliniz namazdır. (Zahiri ve batıni temizliği koruyarak) abdestli olmaya ancak mü`min riayet eder."
kütübü sitte

3-Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ademoğlunun her ameli katlanır. (Zira Cenab-ı Hakk`ın bu husustaki sünneti şudur): "Hayır ameller en az on misliyle yazılır, bu yediyüz misline kadar çıkar. Allah Teala Hazretleri (bir hadis-i kudside) şöyle buyurmuştur: "Oruç bu kaideden hariçtir. Çünkü o sırf benim içindir, ben de onu (dilediğim gibi) mükafaatlandıracağım. Kulum benim için şehvetini, yiyeceğini terketti." "Oruçlu için iki sevinç vardır: Biri, orucu açtığı zamanki sevincidir, diğeri de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir. Oruçlunun ağzından çıkan koku (haluf), Allah indinde misk kokusundan daha hoştur."
Ebu Hureyre -Kütübü Sitte

4-Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim, hacc veya umre için Mescid-i Aksa`dan Mescid`i Haram`a (kadar) ihrama girerse, geçmiş ve gelecek bütün günahları affedilir veya cennet kendisine vacib olur." -Ravi, Resulullah`ın hangisini dediği hususunda şekke düştü-
Ümmü Seleme -Kütübü Sitte

5-Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim malının zekatını sevab umarak verirse ona sevap verilir. Kim de zekatını vermezse biz zekatı ve malın yarısını (cezalı olarak zorla) alırız. Bu, Rabbimizin kesin kararlarından biridir. Al-i Muhammed`e ondan bir hak yoktur." (Rezin tahric etmiştir)
Hz. Muaz- Kütübü Sitte

6- Resulullah (sav) bana: "Kur`an`ı bana oku!" dedi. Ben (hayretle): "Sana indirilmiş bulunan Kur`an`ı mı sana okuyayım?" diye sordum. Bana; "Evet, ben onu kendimden başkasından dinlemeyi seviyorum!" dedi. Ben de ona Nisa süresini okumaya başladım. Ne zaman ki, "Her ümmete her şahid getirdiğimiz ve ey Muhammed, seni de bunlara şahid getirdiğimiz vakit durumları nasıl olacak?" mealindeki ayete (41. ayet) geldim. "Dur!" dedi. Durdum ve dönüp Resulullah (sav)`a baktım. Bir de ne göreyim, iki gözünden de yaşlar akıyordu."
ibnu Mesud-Kütübü Sitte

7-Babası (radıyallahu anh)`ndan anlatıyor: "Resulullah (sav)`a bir adam kebairden sormuştu, şöyle cevap verdiler: "Onlar dokuzdur!" buyurdular ve saydılar: "Şirk, sihir, insan öldürmek, faiz yemek, yetim malı yemek, savaştan kaçmak, namuslu kadınlara iftirada bulunmak, anne ve babaya haksızlık, kıbleniz olan Beytu`l-Haram (da masiyet işlemey)i sağlığınız ve ölümünüzde helal addetmek."
Ubeyd İbnu Umeyr- Kütübü Sitte

8-Resulullah (sav)`ı işittim. Şöyle buyurmuşlardı: "Bir kısım insan vardır, Allah`ın mülkünden haksız bir surette mal elde etmeye girişirler. Halbuki bu, kıyamet günü onlara bir ateştir, başka değil."
Havle el-Ensariyye-Kütübü Sitte

9-Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sidk insanı birr`e (Allah`ı razı edecek iyiliğe) götürür, birr de cennete götürür. Kişi, doğru söyler ve doğruyu arar da sonunda Allah`ın indinde siddik (doğru sözlü) diye kaydedilir. Yalanda kişiyi haddi aşmaya götürür. Haddi aşmak da ateşe götürür. Kişi yalan söyler ve yalanı araştırır da sonunda Allah`ın indinde yalancı diye kaydedilir."
İbnu Mes'ud- Kütübü Sitte

10-Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim, benden sonra öldürülmüş olan bir sünnetimi ihya ederse beni seviyor demektir. Beni seven de benimle beraberdir." [Rezin tahric etmiştir]
Hz.Ali-Kütübü Sitte

11-Resulullah (sav) buyurdular ki: "Hikmetli söz mü`minin yitiğidir. Onu nerede bulursa, onu hemen almaya ehaktır."
Ebu Hureyre-Kütübü Sitte
12-Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim güneş batıdan doğmazdan evvel tevbe ederse Allah tevbesini kabul eder."
Ebu Hureyre-Kütübü Sitte

13-Resulullah (sav) buyurdular ki: "Son nefesini vermedikçe Allah, kulun tevbesini kabul eder."
İbnu Ömer-Kütübü Sitte

14-Resulullah (sav): "Yarım hurma ile de olsa kendinizi ateşten koruyun" buyurdu.
Adiyy İbnu Hatim-Kütübü Sitte

15-Resulullah (sav) herhangi bir işi için bir adam gönderse şu tembihte bulunurdu: "Sevindirin, nefret ettirmeyin, kolaylaştırın, zorlaştırmayın."
Ebu Musa-Kütübü Sitte

17-Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kadın dört hasleti için nikahlanır: Malı için, haseb ve nesebi için, güzelliği için, dini için. Sen dindarı seç de huzur bul."
Ebu Hureyre-Kütübü Sitte

18-Kul yalan söylemeye ve yalan söyleme niyetini taşımaya devam edince bir an gelir ki, kalbinde önce siyah bir nokta belirir. Sonra bu nokta büyür ve kalbinin tamamı simsiyah olur. Sonunda Allah nezdinde "yalancılar" arasına kaydedilir.
İbnu Mes'ud- Kütübü Sitte

19-Cenab-ı Hakkın şu (mealdeki) kavl-i şerifleri indiği zaman, "Ey peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü`minlerin hanımlarına söyle. Evlerinden çıktıklarında dış örtülerini üzerlerine alsınlar."(Ahzab 59) Ensar kadınları başlarında (siyah) örtüden kargalar taşıyor oldukları halde dışarı çıkarlardı.
Ümmü Seleme-Kütübü Sitte

20-Kim, kendisi için faydalı iki hadis öğrenir veya faydalanması için başkasına öğretirse, 60 yıl ibadetten daha hayırlıdır."

21-Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ölülerinize (ölmek üzere olanlara) Lailahe illallah demeyi telkin edin."
Ebu Saidi'l-Hudri

9 Temmuz 2008 Çarşamba

AŞIK SUMMANİ


Aşık Sümmani
Ervah-ı ezelden levh ü kalemden
Bu benim bahtımı kara yazdılar
Gönül perişandır alev-i alemde
Bir günümü yüz bin zara yazdılar


1860 - 1915. Narman’ın Samikale köyünde doğdu. Asıl adı Hüseyin’dir. Küçük yaşlarda aşıklık geleneğini öğrenmeye başladı. Yaklaşık 11 yaşında Erzurum’a giderek aşıklar çevresine girdi. Hodlu Şamili gibi birçok aşıktan etkilenmesine karşın, Sümmani’nin yetişmesinde dönemin ünlü aşığı Erbabi’nin katkısı farklıdır.

Rüyada gördüğü, herbirinin başı çevresinde uçuşan yeşil kanatlı 40 güvercin olan 3 derviş, yeşil bir yaprak göstererek üzerindeki yazıyı okumasını istediler. Ancak Sümmani, okuma yazma bilmediğini söyledi. Bunun üzerine dervişler okumayı öğretmeye başladılar. Hüseyin böylelikle yapraktaki G-P-İ harflerini seçebildi. Bunlar Gülperi’nin ilk orta ve son harfleriydi. Dervişlerden biri elindeki boş kadehi havaya kaldırıp indirince kadeh dolmuştu. Sümmani’ye uzatarak içmesini söyledi. Aynı zamanda da bunun bir bade olduğunu ve Bedehşah Valisi Abbas Han’ın kızı Gülperi’nin adını fısıldadı. Sümmani, kadehi içtikten sonra vücudunu bir titreme aldı. Daha sonra başları üzerinde uçuşan güvercinlerin arasında bir kızın yüzü belirdi. Dervişlerden biri bunu, Gülperi olduğunu söyledi. Onun da kendisi gibi bade içeceğini ve ömür boyu sürecek bir sevdaya düşeceklerini ekledi. Eğer gözünü kırpmadan bakmazsa kavuşamayacağını ve bu aşkın kıyamete dek süreceğini söyledi derviş. Gerçekten de Sümmani kızın güzelliği karşısında gözünü kırpmadan bakamadı.

Aşık Sümmani, yıllarca sevdiğini bulmak için yıllarca dolaştı. Ancak kavuşmalarının olanaksızlığını anlayınca köyüne döndü.

Aşık Sümmani, sonraki yıllarda uzun zamandır birbirlerinin aşıklıklarına ilişkin şeyler duyduktan sonra ancak o dönemde özel bir izinle, Rusya’nın işgali altında bulunan Kars’a gidip Aşık Şenlik’le karşılaştı. Günler süren karşılıklı türkü söylemeden sonra birbirlerini etkilediler ve çok iyi arkadaş oldular. Daha sonra Şenlik’in annesi Sümmani’yi gömleğinden geçirip evlat edindi.

Yaşça kendisinden büyük olmasına karşın Aşık Ruhsati’yi de etkileyen Aşık Sümmani, birçok genç aşığında yetişmesine de katkıda bulundu.

Sümmani, köyünde öldü ve orada toprağa verildi.

Der Sümmani tamam oldu muhabbet
Biz varalım, siz olasız selamet
Kalktı bu karyeden çekildi kısmet
Göründü gözüme yol yavaş yavaş

Özellikle Doğu Anadolu’da yaygın olan ve Sümmani tarafından söylendiği için de »Sümmani Ağzı« olarak bilinen ezgi, 11’lik türkülerde yaygın olarak kullanılmaktadır.

Bu gelenek, değişik yörelerde birçok aşığın yanında, Sümmani'nin torunları Aşık Hüseyin Sümmanoğlu ve Aşık Nusret Toruni tarafından da günümüzde temsil edildi.

Aşık Sümmani’ye ilişkin bugüne dek değişik araştırmacılar tarafından çeşitli kitaplar hazırlandı.

KAYNAK:

5 Temmuz 2008 Cumartesi

KENEYLE MÜCADELEDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN UNSURLAR


Ülkemizde son yıllarda can almaya başlayan kene, özellikle Türkiye'nin kuzeyinde çok sık bulunmaktadır.Burada yaşayan vatandaşlarımızın biraz daha duyarlı olması gerekmektedir.
KENEYE KARŞI DİKKAT ETMEMİZ GEREKEN UNSURLAR:


3 Temmuz 2008 Perşembe

REGAİB KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN



Bütün müslümanların mübarek Regaib kandilini tebrik eder; İslam alemine huzur, mutluluk ve şuurlu bir dini hayat getirmesini Alemlerin Rabbi olan ALLAH cc'den niyaz ederim.